top of page

MAKSATLI YAŞAM

Bir kitap reklamında gördüğüm ve hoşuma giden, derinine inildiğinde, detaylı düşünüldüğünde yaşamımızın ve yaratılmışlığımızın bir amacının,

maksadının olduğunu hatırlatan bir kitap adı yazımın başlığı. Bende bu isimden esinlenerek aklıma geleni, kalbime ve beynime yansımayla yaptığı aydınlatmaya istinaden yaşamımızın bir amaca hizmet ettiğini, yaşantımızda bir amacımız olmaması durumunda yaratılmışlığımızın bir hiçlikten ileri gidemeyeceğini, amacımız olmazsa hayallerimizin, hayallerimiz olmazsa hedeflerimizin ve bunların hiç biri olmazsa yaşamamızın anlamsızlığını paylaşacağım sizlerle.

Kitabı özetleyecek olursak eğer; “Önemli Buyruk” ve “Son Buyruğa” yönelterek yaşamınıza rehberlik edecektir diyerek Hristiyan yaşamı hakkında insanı Tanrı’nın amaçladığı yaşamı sürdürmelerine yönlendiren, onları özgür kılacağını anlatan bir kitap.

Benim burada bahsedecek olduğum ise maksat ve maksatlar edinerek kendi yaşamınıza nasıl yön verebileceğiniz, kendinize nasıl hizmet edeceğiniz olacaktır. İnanıyorum ki, kendinize doğru hizmet ettiğiniz takdirde kendiniz haricinde tüm insanlığa ve yaratılış amacınıza da hizmet etmiş olacaksınız.


Nasıl mı?

Bildiğiniz gibi daha ortaokulda iken liseye girebilmek için at yarışlarına hazırlanırmışçasına başlıyorsunuz koşuşturmaya. Lisedeyken üniversiteye girebilmek için ayrı bir yarış için hazırlanıyorsunuz. Peki, üniversitedeyken ne için yarışıyorsunuz ve/ya yarışacaksınız? Amacınız ne? Bir amacınız var mı? Var ise bu nedir? Yok mu? Sadece ve tek bir amacınız var oda sağ salim üniversiteyi bitirip diplomayı alabilmek mi? Bazı erkek öğrencilerin yaptığı gibi askerliği ertelemek ve/ya geciktirmek mi? Eee, askerlikte düştü ve hatta bedelliye döndü neredeyse, şimdi ne olacak? Amaç ne? Amacınız ne?

Amerika’nın neden bu kadar ileri ve dünyaya hükmeden bir ülke olduğunu biliyor musunuz? Ben söyleyeyim size, insanlarının hayal güçlerinin çok geniş ve güçlü olması. Evet, yanlış okumadınız… Baksanıza yaptıkları filmlere… Sizce de bu hayal gücü değil de nedir?

Hayalleri var ve bu hayallerine istinaden maksatları da var. Hayal olmazsa amaç olmaz, amaç olmazsa hedef olmaz. Hayal ile hedef arasındaki tek fark planlamadır.

Konuya düşündüğüm ve yerleştirdiğim resme bir bakınız… Bu ağacın bile bir maksadı var “gölge yapmak”. Meyve ağacı olsaydı “meyve vermek” olacaktı. Evet, siz şu anda üniversitede öğrenci olarak hayatın halihazırda sefasını süren gençler, sizin amacınız ne? Bir kısmınız sınavda barajı geçtikten sonra “ hangi bölümü okusam?” dediniz. Bir kısmınız “aman şehir dışına çıkmayayım, ailem karşılayamaz” dediniz. Bir kısmınız “aman uzakta bir yer tercih edeyim de şunlardan biraz uzakta rahat edeyim” dediniz. Bir kısmınız “aman be, neresi olursa olsun, askerlikten yırtayım da” dediniz. Ama bir kısmınız da “ hangi bölümü okursam geleceğimi garanti altına alırım?” dediniz. Belki bazılarınız da hangi bölümü tercih edeceğini zaten başından beri biliyordu. Ancak farkında mısınız… Burada yazdıklarımın içinde bile “amaç/lar” var ne kadar küçük ve kısa vadeli de olsa.


Geldiniz, girdiniz ve okumaya başladınız. Şimdi buradan sonra bazı sorularım olacak sizlere:


1- Bu bölümü isteyerek mi seçtiniz?

2- Bu bölümü bilerek mi tercih ettiniz?

3- Ön lisans okuyorsanız, lisans a tamamlama yapacak mısınız?

4- Lisans okuyorsanız, yüksek lisans yapacak mısınız?

5- Akademisyenlik hayaliniz var mı?

6- Okuduğunuz bölüm ile ilgili araştırmalar yapacak mısınız?

7- Yine bu bölümle ilgili seminerler ve konferanslara katılacak mısınız?

8- Okulunuzda bölümünüz ve/ya başka bir kulübe üye olacak mısınız?

9- Etkinliklerde aktif rol alacak mısınız?

10- Yabancı dille aranız nasıl? Hem okulda ve hem de dışarda kurslara dahil olacak mısınız?

11- Kişisel gelişiminiz için önce kendinizi tanıyacak mısınız?

12- Bölümünüz ile ilgili yaz tatillerinizde firmalar ile iletişime geçerek çalışmalar yapacak mısınız?

13- Bölümünüz ile ilgili sosyal medyayı efektif ve doğru kullanacak mısınız?

14- En önemli soru geliyor şimdi:” Bu işi severek yapacak mısınız?”.

15- Kendinizi ne kadar iyi tanıyorsunuz ( SWOT Analizi )?

Vs. vs. vs.


Daha nice sorular sorulabilir ancak sanmayın ki bunları veya bazılarını yaparken eğlenmekten de geri kalacaksınız, elbette ki hayır. Siz gençsiniz ve gençliğin gerektiği ve getirdiği gibi eğlenmeyi de bileceksiniz. Anlatmak istediğim aslında siz daha öğrenciyken bir fark ve farkındalık yaratarak geleceğiniz için hayaller kurmanız, bu hayallerin ışığında hedefler belirmeniz, bu hedeflere ulaşabilmek içinde planlar yapmanız.

Hayallerinizi büyük tutun. Büyük olsunlar ki maksatlarınızda o denli büyük olsun. Yalnızca arada planlama yaparken basamaklara ait maksatlarınız küçük ve kısa olsun ki varışlarınız çabuk, net ve hızlı olsun. Sonuca değil sürece odaklanın. Bu şekilde büyük tuttuğunuz hayallerinize ait hedeflerinize ulaşmakta yorulmaz, bıkmaz ve vazgeçmezsiniz. Hani var ya; bütünü böl, parçala sistemi… Buna bir örnekte “Katlama Etkisi” ile vermek istiyorum, detaya girmeden.


Katlama Etkisi:

Bir iş başarılmak veya bir hedefe ulaşmak istendiğinde bunu her gün küçük adımlar şeklinde uygulayarak yapma tekniğidir. Planladığınız ve hayal ettiğiniz hedeflerinize ulaşma sürecinde bu tekniği kullanmanızı tavsiye ediyorum.

Bir örnek ile açıklayalım; yabancı dil öğrenmek istiyorsunuz ancak üşeniyorsunuz ev zamanınızın olmadığını düşünüyorsunuz. Peki… Her gün 5 kelime öğrenmeye karar verdiniz ve bunu yıl boyunca yaptığınızı düşünelim. Günde 5 kelime ve yılda 1825 kelime öğrenmiş olursunuz. Buna ikinci ve hatta üçüncü yılda da devam ettiğinizi düşünün…

“Dangal” filmini hatırlayın… Burada yıldız oyuncu Amir Khan, rol gereği önce 28 kilo alarak 55 yaşındaki rolünü ve daha sonra bu kiloları vererek 20 yaşındaki halini oynama kararı almıştı. İlk başlangıçta aldığı kiloları veremeyince morali hayli bozulmuş motivasyonunu kaybetmişti. Süreci tekrar gözden geçirdiğinde ise yaptığı hatayı fark etmişti. Khan, süreçten çok sonuca odaklanıyordu. Verdiği kilolar yerine vermesi gerekli kiloları odaklanıyordu ve bu sebeple sürekli başarısızlık duygusu yaşıyordu. Ancak sonuçtan çok içinde bulunduğu güne odaklanarak 28 kiloyu planlanan süre içinde vermişti.


Size tavsiyem:

Sadece güne odaklanın. O gün için ne yapmayı planladıysanız ve hedeflediyseniz ona odaklanın ve sadece yapın. Hedeflerinizi minik parçalara ayırın. Yapmak bilmekten çok daha önemli ve değerlidir.


“Hiçbir şey, her gün oturup çalışmak kadar önemli değildir. Çünkü gün be gün oturup çalışmaya başladığınızda gizemli şeyler olmaya başlar. Bazı dış güçler sizin davanıza katılırlar ve size ilerlemeniz için yardım ederler. The war of art / Steven Pressfield ( Savaş Sanatı )”


“Sen yürüyünce, yol görünmeye başlar.” Mevlana


Işık, S. (2018). Yarın Gel Başla. İstanbul: Cinius







Bilmek hiçbir şeydir, yapmak ise her şey.

 
 
 

Comments


Never Miss a Post. Subscribe Now!

Thanks for submitting!

Bu Günden Yarına Geleceğini Hazırla. 

bottom of page